Çocukken kahramanlara ihtiyaç duymazdım. Hiçbir süper kahraman etkilemedi beni. Sıkıntılarımı gelip halledecek bir kahraman hayal etmedim. Süper kahraman olmaya da öykünmedim. Evet süper güçleri eğlenceli görünüyordu ama yaptıkları iş biraz sıkıcıydı. Uçmak gibi bir süper gücüm olsa, bu gücü insanları kurtarmak için kullanacak bir tip değildim. Düşünüyorum da bende seçilmiş kişi kumaşı yokmuş, süper güçler gerçek olsalar dahi bu kadar kendi halinde bir çocuğa verilmezdi bu güçler herhalde.
Şimdi, bu yaşımda, düzeltemediğim bazı adaletsizliklere dayanacak gücüm kalmadığında kahramanlara ihtiyaç duyuyorum. Süper kahramanlar hayal etmeye başladım. Bana çok iyi hissettiriyor. Elbette ben insan süper kahramanlar hayal etmiyorum. İnsanlarda kahraman olmak için yeteri kadar havalı değiller benim dünyamda. Onları örmek veya hayal etmek çok cazip gelmiyor.
Aslında bir koç yapmaya başladığımda daha pozitif bir moddaydım. Keysi’ yi gece gezintilerime eşlik etsin diye örmüştüm. Bence koçlar o heybetli boynuzları ve delici bakışlarıyla yanında en çok güvende hissedeceğim hayvanlardan biri. Çocukken bir koçla arkadaşlığım olmuştu. Belki de o sebeple onların yanında kendimi çok iyi hissediyorum. Üşüdüğümde de sarılıp ısınmak ihtimali de aklıma gelmedi diyemem.
Ben böyle tatlı tatlı hayaller kurarak yaptım koçumu. Maalesef ona daha büyük bir görev vermem gerekecek. Onu geceleri sokaklarda kol gezen kötücül bir varlığı def etmesi için görevlendirmek istiyorum Bu kötücül varlık hizmetkarı ile birlikte masum ve yumuşak başlı ruhları avlayıp onların korkularıyla ve acılarıyla besleniyor. Sakın gözünüze fantastik romanlardaki karizmatik kötüler gelmesin. Tiksinç sırıtışı, kulak tırmalayan sesi, içinde en ufak bir mantık, akıl ve vicdan bulunmayan sözleri, gördüğünüz anda var olmamasını dileyeceğiniz bir görüntüsü var. Acımayla karışık tiksinti uyandırır onun yüzü ve kaçınılmaz olarak öfkelenirsiniz ona. Acizliğini, korkaklığını bilirsiniz seçtiği hedeflerden. Yine de tehlikelidir tabi. Üzerindeki siyah çamur size bulaşmasın diye uzakta kalmayı tercih edebilirsiniz.
Keysi, geceleri avlanmaya çıktığında peşine düşsün, onu korkudan deliye döndürsün istiyorum. Uykularında bile rahat vermesin, hayattan hiç tat alamayana kadar, her nefes ona işkence olana kadar onu yalnız bırakmasın istiyorum. Artık başkalarına zarar vermeyi düşünemesin, bir saniye için huzur bulmak için her şeyini feda edecek kadar ızdırap duysun istiyorum. Canı yansın çok yansın istiyorum. O kadar korksun ki aklını yitirsin ve gölgelerde sinmiş bir şekilde inleye inleye yok olsun.
Serin gecelerde sessizliğin keyfini birlikte çıkaracağım yoldaşım olacaktı bu koç. Ama ona böyle bir kahramanlık yapma mecburiyeti doğdu. O sokakları masum ruhlar için temizlesin. Ben onu gece gezmelerimiz için beklerim. Belki beklerken ona yeni arkadaşlar örerim.
Kötücül varlıkların verebileceği en büyük zarar içimizdeki kötülüğü ortaya çıkarmalarıdır. Yağmurlu bir günde bastığı dalın çıtırtısını salyangoz sanıp yüreği hop eden birinden , düşmanları olan bu düşmanların acı çekmesinden hak ettiğini bulmasından başka bir şey dilemeyen bir kişiye dönüştürür bizi. O kötülükle boğulmamızı, bizim de onun tarafına geçmemizi bekler eninde sonunda. Düzgün insanlar genellikle buna kanmaz, yoldan çıkmazlar. Ben bugün o kadar düzgün biri gibi hissetmiyorum. Keysi ile birlikte yan yollardan birine sapacağım. Ve bu gece o avlanmaya başlamadan ben onu avlamanın hayalini kuracağım.
Temmuz 2024